11 Temmuz 2012 Çarşamba

EKONOMİ TIKIRINDA- CARİ K'AÇIK'



Türkiye'nin mayıs ayı cari açığı açıklandı. Bilmeyenler için söyleyeyim cari açık ithalatın ihracatı geçmesidir. Mayıs ayındaki cari açık beklentilerin altında gerçekleşti. Gözümüz aydın ki cari açıkta bir düşüş yaşanıyormuş; ama ne düşüş. Mayıs ayı cari açığımız 5.83 milyar dolarcıkmış. Yıllık bazda beklenti 66.9 milyar dolar. Büyüyen Türkiye için hiçbir şey(!) Türkiye'nin geçen yılki gayri safi yurtiçi hasılası 772,298 dolardı ve geçen seneki cari açık 77 milyar dolardı.
                                                      *************

Yani Mayıs ayında kendi cebimizdeki parayı harcayıp üstüne birde o ayda fazladan 5.83 milyar dolar harcadık. Üretmeden tükettik yani. Bu gerçek, büyüyen Türkiye sloganına ne kadar da uygun. Anti parantez Türkiye geçen yıl global kriz döneminde yüzde 8.5 büyüdü. Dünya yerinde sayarken ya da gerilirken biz Çin'den sonra en çok büyüyen ülkeydik. İşin tuhaf tarafı Türkiye geçen sene tarihinin en büyük cari açığını verdi. Sizin anlayacağınız geçen sene de borçlanarak büyüdük. Şimdi internetteki haber sitelerini açtığınızda, televizyondaki haberlere baktığınızda ya da gazetelere baktığınızda mayıs ayı cari açığı beklentilerin altında gerçekleşti, cari açık daralıyor, ekonimi tıkırında gibi yazılar göreceksiniz. Mayıs ayındaki cari açık geçen seneki mayıs ayındaki cari açığa göre %0.5 az, 2011'deki cari açık 2010'daki cari açıktan 30.45 milyar dolar fazlayken ve cari açıkta 2010 yılına göre %65.3'lük bir artış gözlenmişken siz böyle haberleri pek gördünüz mü? Belki görmüşünüzdür ama kimin umrunda Türkiye Avrupa'nın krizde olduğu bir dönemde %8.5 büyüdü.                                                      **************
   Türkiye'deki cari açık oranı fazla diye uluslararası derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin kredi notunu yükseltmiyor. Ama olsun cari açık 8 9 aydır azalana azala küçülüyor. Gıdım gıdım düşme başarı olurken, büyük cari açık artışlarında başarısızlıktan söz edilmiyor. 
   Cari açığın en büyük kalemini hiç şüphesiz ki enerjiye ayrılan para oluşturuyor. Her yıl petrole doğalgaza 30-40 milyar dolar para ödüyoruz. Petrolün varil fiyatında 1 dolarlık artış bize 10 milyon dolarlara mal oluyor. Enerjiye bu kadar büyük para harcamamızın en büyük sebeplerinden biri de Türkiye'de üretilen elektriğin % 60 gibi bir oranla doğalgazdan üretilmesi. Yani bizim harcağımız elekterik de cari açığı körüklüyor. Boşuna çalışan televizyon boşuna yanan ampuller biraz daha cari açık denilen bu canavarın büyümesine neden oluyor. Diyebilirsinki benim harcağım elektrikten ne olacak, elbette bundan bir şey olmaz; ama toplumun büyük bir bölümü sizin gibi düşünüyorsa o zaman iş vahim.                                                       ***************
   Biz petrole geri dönelim. Süleyman Demirel'in meşhur bir sözü vardır 'Türkiye'de benzin vardı da biz mi içtik.' tamam anladık Türkiye'de çıkan petrol az illa dışarıdan almamız gerekiyor da peki yıllık cari açıkta fazladan oluşan 30 milyar dolar nereye gidiyor. Bu 30 milyar dolarında önemli bir kısmı da nelerden kaynaklanıyor biliyor musunuz?  Ben söyleyeyim hani o aldığımız pahalı cep telefonları var ya hani o evimize aldığımız bilmem ne marka yabancı elektronik aletler var ya oraya gidiyor. Sadece hükümeti eleştirmek kolay, başkasına suçu atmak kolay. Peki biz kendimizi ne kadar eleştiriyoruz. Tek suçluyu hükümet olarak göstermek ne kadar doğru. Hükümet senin aldığın pahalı cep telefonlarına, bilmem ne marka bilgisayarına nasıl karışacak ya da karışsa sen buna ne tepki vereceksin. Hükümeti yine yerden yere vurmayacak mısın?                                                       *****************
   Ama yok biz bilmeyiz kendimize çuvaldız batırmayı!
   Neyse biz hükümeti eleştirmeye geri dönelim bizim ihracatımız en önemli kalemi ne biliyor musunuz? Otomobil. Hani sırf arabanın parçaları burada monte edildi diye 'TÜRK MALI' sayılan araçlar bizim en çok ihraç ettiğimiz mallar. Başbakan geçen aylarda yerli otomabilin yapılmasını istemişti ya, işte biz 'yerli olmayan' yabancı firmaların genellikle Türk ortaklarıyla Türkiye'de kurmuş oldukları fabrikalardan çıkan araçları satıyoruz. 
   İhracatımızın en önemli kalemlerinden bir diğeri de elektronik eşya. Hani parçalarının en az %20'sini dışarıdan aldığımız elektronik eşya. Mesala biz televizyon sektöründe iyi bir durumdayız. Avrupa'ya televizyon ihraç ediyoruz. Led tv ihraç ediyoruz. Biliyor musunuz ki o led tvlerin parçalarının %50, %60 gibi oranla dışarıdan aldığımızı.
   Şimdi böyle rakamlar falan canınızı sıkmış olabilirm,okumaya üşenip satırları atlamış olabilirsiniz,, iyi de bize ne diyebilirsiniz, oda size kalmış....


Semih AYTAÇ
     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder